E-(nayi)Değirmen Nedir?

E-(nayi)Değirmen (ki bundan sonra Enayi Değirmen olarak anılacaktır, zira yazılışı zorluyor insanı) subjektif, katılımcı, periyodları belirsiz, asla herhangibir şeye alternatif olmayan, ama itirazı da esas kabul eden enayi birşeydir.
"Okuram kardaş yazı bilmem/
Bu yazı da gördük, gelecek yazı bilmem"
diyen ozanın aksine burada okuyan herkes hemen yazmalıdır: Yorum yaparak ve yazar olarak.
Blog, Bozcaada Derneği üyeleri dışındakilere de doğal olarak açık olduğundan, üyeler tarafından bilinen bazı konular tekrar edilebilir.

Enayi Değirmen Niye Var?

Bozcaada haberlerini düzenli olarak aldığımız E-Değirmen'in yayınının bir süreliğine kesilmesi ve bir enayinin bir kereliğine diye yola çıktığı halde, adaseverlerin ısrarı üzerine Bozcaada ve ilgili herşey üzerine yazılsın ve herkes katılsın diye var.

Şimdi bırakın kendinizi, içinizde bir Ada imgesi, ve..
itiraz edin:
İtiraz değişim, değişim yaşamdır.
Kısaca "İtiraz Esastır"

26 Haziran 2007 Salı

Enayi Değirmen Sayı - 4 -

*** Hava çok sıcak.

*** Şarap Tadım Günleri'nin üçüncüsü bitti. Yazılacak çok şey var ama:
Hava çok sıcak.


*** Yazar kadromuz genişledi. Yeni yazarımız Foto E(nayi) 'ye teşekkür ederiz.

*** Hava çok sıcak.

*** Belediye sineklere karşı havadan savaş açtı.
Sinekler daha donanımlı, savaşı kazanacaklarmış gibi görünüyorlar.
Bu arada geçen sayıda değinilen çevreci dostlardan bir tepki gelmedi. Sırf onlara kolaylık olsun diye aklıma gelen bir fikri paylaşmak isterim: Hani kedi köpekleri kısırlaştırıyoruz ya, sinekler de madem doğanın parçası, onları da kısırlaştıralım. Bir de kampanya başlatırız: Canlı 100bin sinek getirene 1.-YTL

*** Hava çok sıcak.

*** Bozcaada YÖK'
ü işbaşında: *** Hava çok sıcak.

*** Yak
ında Ada'ya deniz otobüsü seferleri başlayacakmış.

*** Geçen hafta dört yeni işletme açıldı: Meydanda Manav Arif'in yanına (Dönmezlerin metruk yerine) Şükrü Usta , meydandaki Ayhan'ın marketinin yerine Umudum Pastanesi, Ada Cafe'nin yanına (Göztepelerin amele damı olarak kullanılan yerine) Eski Kahve ve eski Gözde Büfe / Derepano'nun yerine Vasilaki.
Yeni açılan işletmelere başarılar diliyorum. Ada'ya hizmetleri bol olsun.

*** Hava çok sıcak ve hergün birgün öncesinden daha sıcak oluyor. Belediye anonslarla halkı bu konuda sürekli olarak uyarıyor.

*** 28 Haziran Perşembe günü halkın katılımıyla temizlik kampanyası var.
Benim de bir isteğim var: Kampanya yapıp çöp toplamanın ötesinde yerleri süpürelim. Bu seneki kadar tozlu bir Ada görmediğimi itiraf etmeliyim. İyi anlamanız için şöyle anlatayım: Masaları 5 dakikada bir silmek gerekiyor. O kadar çok toz toplanıyor ki, her masa için ayrı bir bez kullanmak gerekiyor.
Üstelik elemandan vazgeçtim el-aman bile yok! Seneye zaten sektörü değiştirip eleman ve el-aman toptancılığına başlayacağım. Modern tabir ile insan kaynakları, arkaik tabirle köle ticareti...

*** Hava çok sıcak.

SON DAKİKA....
Şükrü Usta fenalaşarak hastaneye kaldırıldı, oradan Çanakkale'ye sevk edildi.

Enayi

25 Haziran 2007 Pazartesi

Bozcaada'dan e(nayi) fotograflar serisi No.1


Savunmasiz bir Arka Deniz'im vardı; yüzmeyi orada öğrenmiştim.
Güneş doğarken ve batarken Kale'nin olağan üstü güzelliğini seyrederdim o güzel denizin serin sularında yüzerken.
Kimileri seni kirletmek, kimileri seni "beach" (ya da biraz türkçesi ile "p..") etmek istiyor.
Yarınlar kimin umurunda, kim geleceği sattığımızın farkında!
Yeter ki bugün gelsin $$$$
:(

Bizi izlemeye devam edin; temamız sadece itiraz ve eleştiri değil güzelliklerin resimlerini de paylaşacağiz

21 Haziran 2007 Perşembe

Basında Şarap Tadım Günleri

Turkish Daily News, 21.Haziran Perşembe

One Glass of Wine and Bozcaada
Bozcaada invites you to a weekend smelling wine on Traditional Wine Tasting Days to be held for the third time this year. The event was held for the first time in 2005 and is organized by local wine producers Talay, Corvus, Yunatçılar and Ataol, together with the support of the local administration and the Municipality on June 22, 23, and 24. A sweet smell of wine fills the narrow streets of the island during this event. Guests not only taste delicious wines of the island but also learn about the wine culture through the panels given by expert lecturers. Moreover, there will be music recitals and exhibitions in wine houses. Wine Tasting Days is a good opportunity to see and enjoy the island amidst excellent wines and music.

“God has created Bozcaada so that people could live longer”

After a visit to Bozcaada, it is impossible not to agree with the famous Greek historian Herodot. Its unique nature and history justify this saying about the island.

Bozcaada, Tenedos formerly, nestled many civilizations, like Pelazzis, Phonicians, Athens, Greeks, Alexander The Great, Byzantia, Venetians and Ottomans. This is due to its strategic position and various culture trails. According to the excavations, the history of the island dates back to 3000 B.C.

Bozcaada presents a heavenly atmosphere with its clear sea, thin-sanded beaches, centennial castle, very narrow streets, vineyards covering half of the island and Greek houses adorned with colorful flowers. There are many bays suitable for swimming. One of the most famous is Ayazma Beach. The wind is calm here, no matter how fierce it is in other areas. Moreover, the sea is suitable for water sports, especially diving.

The castle that is constructed on the northeast edge of the island over rocks was once surrounded by water. In it's place there is now a trench. There are many gravestones and historical pieces, and a room full of amphoras inside the castle. There are also many other historical buildings like Turkish baths, mosques, churches and castles. Aya Paraskevi Ayazma in the south of the island is one of them. The Ayazma Fest is held here on 25-27 July each year in order to commomorate Paraskevi, a girl who died due to the bitter grief of love according to legend.

Wine Making and Culture

Viniculture and wine making is the inheritance of the island. The marks of this tradition are on the coins with grape bunches from the 5th century B.C, and in the Homeros' Illiad and Evliya Çelebi's Seyahatname as the Bozcaada wines. The vineyard works are learned at a young age, and almost everyone knows how to make wine. Besides four big wine wineries, there are many small ones on the island. Tours of these factories are offered to those who are interested in wine making. Here visitors see what stages grapes experience before turning into wine. There are also shops where one can buy wine and taste samples.

The charming town that is nestled behind a fishing harbor offers a nice holiday to the island guests with its taverns, hotels, pensions and restaurants that serve various delicious fishmeals.

18 Haziran 2007 Pazartesi

DON KİŞOT’A DAİR

Aşağıdaki yazıyı öğrencilik yıllarımda bir yerlerden almışım. Arada bir okurum. Çok aramama rağmen kaynağını bulamadım. Bilen varsa ve yazma zahmetinde bulunursa çok sevinirim...(Bozcaada için yazmıyoruz ama belki bir enayi için yazmak isteyenler çıkar !)

Enayi

DON KİŞOT'A DAİR

“……Ama Don Kişot’un tipik ilginçliği değişen şartları göz önüne almamasından değil, değişen şartlara rağmen kendi değerlerinden, kendi benliğinden, kimliğinden vazgeçmemesinde, onları değişen şartlarda da savunmayı göze almasındadır.
Bu açıdan bakılınca, kıssadan çıkarılacak hisse, şartların ona boyun eğdirememiş olması değil midir?
Hatta, denilebilir ki Don Kişot’un tek tek her yenilgisi onun nihai zaferinin bir muştusudur. Çünkü, onun derdi yenilgiden uğrayacağı kayıp değildi; zaferin gerekirliğine ve gerekliliğine olan inancı, giriştiği işin doğruluğu ve haklılığıydı.
Hayatta, zamanına göre öyle doğru, haklı, kaçınılmaz davalar vardır ki, onlar için mücadelenin şartları zaten mevcut demektir. Mücadeleyi göze alamayanlarsa hep şartları göz önüne alma adına yenilgiyi önceden kabullenirler. Çünkü ya şartlarla baştan uyum içine girmişler, ya da çoktan şartlandırılmışlardır.
.
………….
Gerçi, bu yolda başına gelmedik kalmadı, alemin maskarası oldu ama, hayatta en büyük erdem, aleme maskara olmamak için her türlü maskaralığa katlanmak mıdır?
Kendine güven, kişisel onuruna düşkünlük, insani değerleri üstün tutma, hak bildiği yoldan şaşmama, güzele tutulma ve kadını yüceltme, yaşama direnci, yılgınlığı inkar, başarı ve zafer şevki, insan canlısı soylu duyarlılık ve ardniyetsiz cömertlik, ve o engin, saf iyimserlik, hayale – hatta yalana – kanabilme yetisi: İşte Don Kişot’u
Don Kişot yapan hasletler.
Ve işte Don Kişot’luk: Şartlarla baş edebilmek için onların boyutuna ulaşma cehdi!
Esen yelle birlikte esmeyi, akan suyun yolundan akmayı marifet sanıp “gerçekçilik” diye niteleyenler, Don Kişot’un başına onca bela açan civanmertliğini de hayalcilik diye hafife alabilirler. Çünkü, onlar böylesi günü geçmiş civanmertliğin kendilerine hiç mi hiç yakışmadığını bilecek kadar gerçekçi zamane cüceleridir. Onların gerçekçiliğinin varıp varabileceği ölçü, sınır da o kadardır.
Hayalcilik dedikleri ise kendileri gibi olmayanların, rüzgara set çekmeye, suyun yolunu değiştirmeye cüret edenlerin gerçekliğinde, göğü fethe çıkan insan gayretinin ve onurunun çoğul odağında ayağı yere sapasağlam basan asıl gerçekçiliktir..”

Enayi Değirmen Sayı - 3 -

***Bozcaada'ya sizleri beklerken 37 davetsiz konuk geldi: Küçük bir tekneyle Yunanistan'a kaçmak isteyen çoğunluğu Iraklı 37 mülteci bir süredir Ada'da konuk ediliyor. (Bilgi eksik olabilir, muhabirler tembel çıktı)

*** Ada'dan görüntüler...Yayla Heparı'ya teşekkür ediyo
r, devamını bekliyorum. ........................................CORNER mi? OFSAYT mı?......................................


*** Şarap Tadım Günleri ile ilgili ilk program TALAY'dan geldi.
Geç de olsa, öncü olmak her zaman farklıdır. Hüsrev İsfendiyaroğlu 23 Haziran günü saat 19.30'da geleneksel Brezilya ve Arjantin müziğinden oluşan bir dinleti sunacak. Başka hangi üretici katılacak, ne yapılacak bilinmiyor.
Acelemiz yok, her yıl olduğu gibi cuma günü öğleden sonra nasıl olsa A4'e siyah beyaz fotokopiler dağıtılır...

***Trafik ile ilgili sevindirici bir gelişme: Ana caddeler dışında Ada sokakları 06.00 - 13.00 saatleri haricinde trafiğe kapatılıyor. Ayrıntılar yakında...

***Adalı Kadınlar'ın yaz için düzenlediği etkinliklerin iptal edildiği duyuldu. Sebebine ulaşamadım. Bilenler yazarsa memnun olacağız.

***İstanbul ODTÜ Mezunları Derneği yayın organı BARAKA Mayıs 2007 sayısında Bozcaada'yı kapak yaptı.


*** 20 Haziran'dan itibaren inşaat yasağı başlıyor.

*** Elektrik ve su kesintileri insanları bezdiriyor.

*** Mavitay açılıyor. Davetiyeniz aşağıda:

*** Bu yaz da geçen yıl olduğu gibi bol karasinekli ve sivrisinekli günlerin uzakta olmadığına ilişkin işaretleri Haziran ayında almış durumdayız. Bozcaada'da herkes çevreci ya, ondan olsa gerek her türlü hayvanı seviyor ve koruyoruz.
Nedense, mesela global ısınma konusunda ve diğer konularda çok bilgili çevreci dostlarımız sinekle mücadele konusunda nasıl bir yol göstericiliği yapmışlar, nasıl bir katkıda bulunmuşlar merak etmekteyim. Bilen varsa öğrenmek isterim.
Bir yeri sevmenin ne demek olduğunu da ben tam çözemedim: Benim bildiğim katkıda bulunmak ve katma değer sağlamaktır.
İpe dizilen hava kabarcıkları mıdır?

*** Enayi Değirmen'e katkıda bulunan ve yorum yazanlara, eleştirenlere, trafik sorununun çözümüne sivil-bürokrat katkıda bulunanlara, Talay'a teşekkür, hava kabarcıklarına ise teessüf ederim.
Bir de istatistiki bilgi ve buna bağlı bir saptama: bu bloğu okuyanların sayısı 60 kişi civarında. 60 kişinin 20 kişisi ise grupla alakası olmayan, dışarıdan gelen ziyaretçiler(daha net bilgi vermek gerekirse bu 20 nin çoğu sadece Mavitay duyurusunu okumaya gelenler). Yani gruba kayıtlı yaklaşık her beş kişiden biri grup ile başka bir deyişle Bozcaada ile ilgileniyor. Tabi grubumuz eğitim ve ekonomik düzeyi yüksek kişilerden oluşuyor ya, vakitler yetmiyor herhalde...

Her nedense yöneticileri eleştirmek ise sınır tanımıyor.

Enayi

14 Haziran 2007 Perşembe

Enayi Değirmen Sayı-2-

**Ada sakin...
Hafif hafif güneyli rüzgarlar esiyor.
Deniz tam girilecek kıvamda.
Gazeteci önünde kuyruklar yok.
Dairelerde işler hemen halloluyor.
Standard Haziran günleri. Her yılki gibi...

Değişiklik yok yani. İtirazımız da yok bu duruma, ne tuhaftır!
İşletmeler harıl harıl eleman arıyor. Burada da bir değişiklik yok...

**Derneğin geleneksel hale getirdiği ödüllü kompozisyon yarışmasına bu yıl seçilen konu nedeniyle - Bozcaada ve Mitoloji - özellikle küçük sınıflardan katılımın pek olmadığı istihbaratı yapıldı. Çocuklar mitolojinin ne demek olduğunu bilmediklerini söylemişler.
Anlatacak biri/birileri veya yeni bir konu aranıyor.

**Kale, kilise çan kulesi, liman lokantaları bölgesi ve genel aydınlatma ile ilgili bazı çalışmalar yapılmalı diye düşünüyorum.
Ada'mızda yaşayan ve/veya adasever birçok aydınlatma uzmanı, mimar ve kentbilimci var. Acaba onlar bu konu üzerine kafa yorup proje hazırladılar mı? Hazırlayıp da, hazır bu gibi projeleri destekleyen ve yardımcı olan yöneticiler varken onlara sundular mı? Sundular da ilgisiz mi kalındı?
Akşam 21.00 seferlerinin olduğu ve birçok ziyaretçinin de bu seferle Ada'ya geçtiği düşünülürse, gecekondu mahallesi aydınlatması ile konuklarımızı karşılamak bize yakışır mı?
Kalenin bazı günler aydınlatılıp, bazen sadece burçlarının aydınlatılmasının, Ada'ya girişte sadece çan kulesinin göze batmasının anlamlı bir nedeni var mıdır?
Ekonomik midir? Politik midir? Teknik midir? Balıkçılıkla mı alakalıdır? Tesadüfi midir?

**Biliyorsunuz, biliyor musunuz? önümüzdeki hafta sonu 3.Şarap Tadım Günleri varmış!
Şarap tadımının dışında neler var?
Hangi üreticiler katılıyor?
Program nedir?
Bilen var mıdır?
Niye bilen yoktur?
Bilen varsa niye paylaşmaz?
Ayrıca, bu günlerin amacı nedir? Oradan oraya koşuşturup, şarap içip sarhoş olmak mıdır? (Bunu zaten hergün yapıyoruz)
Ada'yı, üreticileri tanıtmak mıdır?
Üreticilere yük getirmek midir?
Sadece, birilerinin içip, gevezelik ettiği günler midir?
Üreticiler bu günleri niye bir yıl, 6 ay öncesinden planlayıp tanıtımını, dolayısıyla para ile satın alamayacakları reklamı yapmazlar?

İhtiyaç yok heralde.
O zaman bu günlere ne gerek var?

**14 Haziran günü, anons diliyle söylemek gerekirse, yani bugün, Kaymakamlıkça organize edilen ve halkın katılımıyla gerçekleştirilecek olan çevre temizliği var.

**Belediye Balık Hali'ne tahmin edebileceğiniz üzre balıklar gelmiştir. Fiyatlar uygundur.

** Mavitay 20 Haziran günü açılıyor. Hatırlatırım.

İtirazlarınız beklenmekte.

Enayi

12 Haziran 2007 Salı

Mavitay Çocukların Kültür Evi

Derneğimiz üyelerinden Ayla ve Deniz Çınaroğlu tarafından hazırlanan MAVİTAY Çocukların Kültürevi açılışına davetlisiniz.

Her türlü katkı: duyuru, kitap,... memnuniyetle kabul edileceğini düşünüyorum.

------

ÇANAKKALE TÜBİNGEN TROİA VAKFI

MAVİTAY ÇOCUKLARIN KÜLTÜR EVİ

AÇILIYOR

5-15 yaş çocuklarına yönelik MAVİTAY Çocukların Kültür Evi, Çanakkale Tübingen Troia Vakfı’nın bir yan kuruluşu olarak 20 Haziran 2007 tarihinde açılıyor.

MAVİTAY Çocukların Kültür Evi, sembolik, düşük ücretli üyelik sistemiyle çalışarak, çağdaş kitaplarla donanmış kütüphanesi, piano ve modern elektronik donanımlı toplantı-gösteri-müzik salonu, çok amaçlı işlik ve bahçesiyle, kendisini geliştirmek isteyen çocuklara hizmet verecek.

Yaz aylarından başlayarak sürdürülecek sanat – kültür etkinlikleriyle MAVİTAY Çocukların Kültür Evi, çocuklarımızın okul dışı zamanlarını olumlu çabalarla değerlendirerek ilgi ve yeteneklerini ortaya çıkarmayı, sosyal alanda girişim- katılım- davranış eğitimiyle onların ufkunu genişletmeyi amaçlıyor.

Toplam 220 m2 kapalı yaşam alanına sahip, iç bölümleri yeniden modern biçimde yapılanmış tarihi binada, kütüphane 36 m2, toplantı-gösteri-müzik salonu 47 m2, işlik-atölye alanı 45 m2 yer kaplıyor. Ayrıca 50 m2’lik bir bahçesi var.

Yetenekleri öne çıkaracak ilk geniş kapsamlı ve ileriye dönük proje olarak eleme-seçme yöntemiyle bir çocuk korosu oluşturulacak.

MAVİTAY Çocukların Kültür Evi, bu hizmetlerin gerçekleşmesinde, tüm Çanakkale halkının ilgi ve desteğini bekliyor.

MAVİTAY Çocukların Kültür Evi

İsmetpaşa Mahallesi

Hasan Mevsuf Sokak

No:43 – Çanakkale

Tel: 0286 - 212 64 24

mavitaycocukkulturevi@gmail.com

11 Haziran 2007 Pazartesi

Üzerinde Durulabilecek Konular

Bundan sonra düşünülecek, yazılacak konular şunlar olabilir:

*Sürdürülebilir Turizm ve Bozcaada
*Bozcaada ve Trafik
*Adalı, Bozcaada gelişimine gerçekten kayıtsız mı?
*İşletmeler el aman dedirtmeyecek elemanı nereden bulacaklar?
*Ada'daki etkinlikleri duyurmaktan niye ısrarla kaçınıyoruz?
*Bazı adaseverler istihdam sağlayıcı yatırımlarını niye Ada dışında yapıyor ve yapmayı planlıyorlar? (Teşvik tartışmamızı da hatırlayarak ve teşvike rağmen)
*Ada dışarıdan nasıl algılanıyor?

*Sizin istediğiniz konular....

Bu arada, bir de ilave olarak "Moulin Rouge" çıkaracağız. Paparazziler de aranıyor...

11 Haziran itibariyle bir Ada raporu da vereyim:
Hava süper, Ada bomboş.
Son vapurdan çıkan araç sayısı -muhabirlere göre- 6.

Sakin, huzurlu, muazzam...

E doğal olarak içiliyor.

İkinci sayı için güncel bir olay yok benim bildiğim. Mulen ruj'luk bir iki haber var ama, aslı çıkmadan ilave vermeyelim...

Ada'dan sağlıklı günler dileğimle

Enayi

İlk Enayi Değirmen

Bazıları için tekrar ama, kayıtlara girsin diye 04 Haziran 2007 tarihli ilk Enayi Değirmen:

Bu hafta sonuna hızlı girdik.
Bir faaliyet, bir faaliyet...
Bitap düştük etkinliklerden.

Yaklaşık 100 Bozcaada'lı cuma gecesi Fenerbahçe'nin şampiyonluklarını kutladı. Eğlence sırasında Fenerbahçe'nin Basketbol Liginde de şampiyon olduğunun haberinin Şehir Restoran'a ula?masıyla coşku katlandı.
Tarafsız gözlemcilerce altı çizilen bir husus da Ada'da pek de sık rastlanmayan bir şekilde herkesin bu geceye eşleriyle ve ailece katılmaları oldu. Marşlar, davul zurna ve su gibi akan rakı eşliğinde organizasyon komitesi de herkesin övgüsünü kazandı. Bu yıl gelenekselleşen ve ikincisi düzenlenen Fenerbahçe Şampiyonluk Gecesi gibi bir gecenin geçen sene rakip takım taraftarlarınca niye düzenlenmediği gecenin en sık sorulan sorusuydu. Altı çizilecek diğer bir husus da rakip takım taraftarlarının da geceye ilgi göstermeleri ve Fenerbahçeliler tarafından hüsnü kabul görmeleriydi. Benzeri davranışların sahalarda da görülmesi ve seneye kim şampiyon olursa olsun böyle bir organizasyonun tekrarlanması dileğiyle gece "Sarı - lacivert / en büyük Fener!" tezahuratlarıyla noktalandı.

Cumartesi ve pazar günleri ise uçtuk!

Çocuklar uçurtma uçurdu göklere, büyükler ise kendileri uçtu.
Gelenekselleşmesi hedeflenen UÇ UÇ 2007 Bozacaada Uçurtma Festivali Ada semalarını çiçek bahçesine çevirdi.
Onlarca çocuk ve tabi babaları keyifli ve heyecanlı bir gün geçirdiler.

Değişik kategorilerde ödüller dağıtıldı. Nedense aklıma "Uçurtmayı Vurmasınlar" filmi geldi.

Herkesin dileği bu organizasyonun sonbaharda tekrarlanması oldu.
Bu organizasyon da herkes tarafından övgüyle karşılandı.

Büyükler ise çocuklar kadar hayal dünyasında değildiler !
Onlar, Bozcaada Derneği organizasyonu ile ütopyaların gerçekten olup olamayacağını, gerçekleşme ihtimallerini filan tartıştılar.

Karikatürist Kamil Masaracı, Prof Dr. Ömer Naci Soykan ve Dr. Mustafa Sütlaş'ın konuşmacı olarak katıldı?ı, şair Haydar Ergülen'in ise son anda çıkan bir sağlık sorunu (nasıl ve neyin sağlığının sorunu olduğu ayrı bir yazı konusudur) nedeniyle bizi yalnız bıraktığı konuşmalar sonunda yoğun tartışmalar yaşandı. Hatta bu başı sonu birbirine karışan tartışmalar Kamil Masaracı'nın karikatür sergisi ve kokteyl sırasında da devam etti. Hoca'nın cennet ile marksist ideolojiyi aynı kategoride değerlendirmesi yoğun tepki aldı, en azından benim tarafımdan!

Geçen ay trafik toplantısına uzman olarak katılan Murat Yıldız Hoca'nın da bu organizasyonlar sırasında Ada bulunup toplantılara katılması hoştu da, acaba onun Ada'da bulunmasının başka bir amacı mı vardı? Yoksa bu yaz daha az trafik sorunu yaşayan bir Ada'mız mı olacak soruları Ada'da bir "ütopya"nın gerçekleşmesi anlamına mı geliyordu?
Aslında bunun bir ütopya mı yoksa ne olduğu konusunda Ömer Naci Hoca'dan bir görüş alsak mıydı? Bilemiyorum.

Bu arada bir dernek uygulaması, üstelik ısrarlı ve katı bir biçimde uygulaması da şiddetle protesto edildi: Kokteylde içecek olarak sadece su ve şarap vardı!
Musti tarafından sularını bitirdiğim konusunda yoğun eleştiri almama sebep oldu.
Tamam şarap adasıyız da, su ve şarap dışında da içilecek sıvılar var. Önemle hatırlatırım.

Kısacası güzel günlerdi.

Bu arada feribot tarifesi 01 Haziran itibariyle yazlık uygulamaya geçti. Buradan görebilirsiniz.
E(nayi)-Değirmen bitti.



E(nayi)-Değirmen periyodları Vildan'a bağlı periyodik bir dergidir.
Her türlü yazı, resim, görüş, ve ne varsa kopyalayabilir, yayabilir, isterseniz print edip buruşturup çöpe fırlatabilirsiniz...

Yazar/Editör/Mizanpaj/Foto/Haber/Yorum: Melih
Sansür Heyeti: Semra (allahtan uyuyor, yırttık; derginin içeriğini görmeden ismine bile itiraz etti, dergiyi heran kapatabilir.)